3 Aralık 2009 Perşembe

marianne

attila ilhan'ın ilk şiir kitabı duvar'dan bir şiir. "şafak vakti dünya" bölümünden.


sahiden fevkalade bir ahval yaşıyor

yıldızların en mükemmel senfonisi içinde

kanatları rüzgâra vurgun yel değirmenleri

hollanda çocuk dergilerinden tanıdığım memleket

ölüm çiseliyor sinsi bir yağmur gibi

ağlamak sırası sana gelmiş akıbet

alışmadığın şarkılar delirmiş havalarda

put kesilmiş sıra sıra değirmenlerin

miğferli gölgeler belirmiş duvarlarda

oy döne'm ne sen sor ne de ben söyleyeyim

anlaşmak için gözlerimiz kifayet eder

hollanda düşmüş belçika tarumar olmuş

kafileler yollar boyunca kafileler

ben bir kuş hatırlarım mavi kanatlı bir kuş

yelken açmış bir gemi ateş rengi laleler

bahar bayram sevinci saadet insanlar için

hayır gece bir bombardıman yaşadık

saadet bizden ırak bahar perişan

nasıl döne'm kanamasın söyle yüreğim


sahiden fevkalade bir ahval içindedir

ruhlarında en büyük yangınlar tutuşan

belçika'lı hollanda'lı insan kardeşlerim


büyük alnını eğmiş böyle düşünmemelisin

ne kadar ümitler kararsa marianne

en yiğitçesine ölüm dövüşerek ölmektir

gözlerinde tebessüm avuçlarında kan

rüzgâr gibi esip şimşek gibi çakarak

fransa vatan hürriyet demektir

ölenlere ölenlere bak

bak kalbime yanıyor yanıyor ıstıraptan

polonya terk edilmiş norveç işgal altında

belçika'nın üzerinde şimdi uçaklar

çok geçmeden burada olacaklar

büyük alnını eğmiş böyle düşünmemelisin

yakışmıyor marianne sana bu yakışmıyor

yanardağlar fışkırsın gayrı yüreğinden

saplansın kılıç gibi haykır düşmana sen


hani nasıl başlıyordu o ihtilal şarkısı

söyle erganunlar uğuldasın derinden

koroların harikulade dalgalanışı

ve bir bayrak gibi önde giden kahramanlar

marseillaise çağlasın çağlayan gibi

haydi marianne haydi vatan çocukları

yürüyelim hürriyet aziz hürriyet

yeter artık yeter kahretme beni

bilirim hayal bunlar hayal marianne

ağlamak mı terk edilmiş çocuklar gibi

ağlamak mı yürekten yaşın yaşın kana kana

ağlamak mı hayır aklımdan bile geçmez

ağlama döne'm ağlamaya alışmadık

ağlama gün yüzlüm çehrelim

hürriyet keskin etsin kılıçlarımızı

haydi kalkın kalkın vatan çocukları

efendiler yürümezse biz yürüyelim


sevgilim şu orman argonne ormanı

verdun kalesidir gördüğün kale

büyüdükçe büyür dünya yangını

neyleyim tutuştu bir yol meşale

düşmüşüz hürriyet diyerek yola

hani düldül nerde bizim zülfikar

hilafsız her gece bir güne çıkar

her ümit parlak bir güneştir inan

çıksın karşımıza zalim ordular

ölelim yaşamak için marianne


bahar gelmiş mevcudat * sevda ile sarhoş

ağaçlara kan yürümüş su yerine bu mevsim

yapraklar ürperiyor savaş ferman dinlemez

dağ başlarında bırakılmış münzevi * ölüler

yumrukları sıkılmış yüzleri mütebessim

yağmurlar yıkamış yağmurlar saçlarını

daha neler görecek zavallı gözlerimizi

işte yaklaşıyor yine ayak sesleri

harabeler tütüyor her geçtikleri yerden

delik deşik edilmiş hürriyet arzuları

uzaktan çok uzaktan bir ses duyuyor musun

bir trampet sonra sükûn havalar dolusu

ve nihayet bir çığlık bir çığlık ötelerden


bir lahzada çanlar gibi yıldızlar çalıyor

doldurmuş gök kubbeyi bir rüzgâr uğultusu

siyah kartallar gibi uçaklar alçalıyor

kalbi mi delinmiş alsace'lı şu askerin

kan fıskiyeleri fışkırıyor yüzüme

kuyruklu yıldızlar mı şu civara düşenler

karanlığın koynundan cayır cayır yanarak

nedir bu boşanması mı cehennemlerin

bir kıvılcım bir kıvılcım sıçramış gözüme

çan sesleri açılıyor havada yaprak yaprak

dağların arkasında devler mi kudurmuş

zincir şıkırtıları zindan ve ölüm

sonra sonra sükûn sükûn havalar dolusu

kahrolası bir sağırlık delirtici bir sükût

çiçekleri sersem etmiş taze kan kokusu

uzaktan çok uzaktan bir ses duyuyor musun

minnet dolu bir ses gaskonya'lı arkadaş

gerçi sen her şeyinle artık yaşamıyorsun

artık unutulmuş bir hikâye hürriyet

lâkin kulak ver bu sesi duy topraktan

sana minnet fransa'dan sana minnet


hey sevgilim hemen haber uçurduk

neyleyelim düştü verdun kalesin

zaferkuşun tutamadık kaçırdık

mateme büründü frenk ülkesi

derken duyulan ses jeanne d'arc'ın sesi

dur diyor vatanı beklemelisin

dövüş eğilme sen zalim eğilsin

damarda karlı mı dökülecek kan

çıkalım dağlara dağlar sevinsin

ölelim yaşamak için marianne


eski nur beldesi paris karanlık şehir

heyecanla kımıldar bir okyanus gibi

gözleri kör matem düşmüş sinesine

kanlı sabahlara bakan yaz geceleri

yorgun mülteciler askerler gelir

gelir insanlarla dolu harp yollarından

karanlık dokunmuş cümlesine

her biri güneş bekler yarından

gölgeler dalgalanır gölgeler konuşur

gölgelerde yaşayan tehlikeli bir şey var

kocaman yarasalar gibi uçuşur

heyular dolaşır duvar duvar


eski nur beldesi paris karanlık şehir

dudaklarda solan hazin bir tebessüm

yıldızlara serenad seranad hazin bir tebessüm

eğlenmiyor emsalsiz kemanlar artık

karanfiller solmuş korular kimsesiz

her lahza yaklaşan bir kâbus gibi ölüm

döne'm seni almasın almasın bu karanlık

ona kaldı fabrikalar şehirlerimiz

ona kaldı insanlar ona kaldı hürriyet

gel sevgilim gel kumru göğüslü döne'm

gel yaşayan başka insanlar da var

gel onlar da bilir dövüşmesini

maginot'da dunkerque'de ölenler kadar

bırak ağlasın paris bırak ağlasın

sen döne'm -gözlerini güneşe çevir-

saha binlercesi var böyle can verecek

eski nur beldesi paris karanlık şehir


hele bir vakt erişip toprak uyansın

evvel deli yağmurlar şiddetlenecek

hele bir kan ile dünya yıkansın

ahir bir zelzele bir zelzele beklenecek


hey sevgilim burda mekân tutmuşuz

savoie dağları bizimle şendir

gözlerde bulut yok yürek korkusuz

kahramanlık demi işte bu demdir

insanın vatanı cümle âlemdir

cümle âdemoğlu seninle kardeş

tutuştu mu bir yol kalbinde ateş

dövüşür tek kişi gibi durmadan

yükselsin diyerek semaya güneş

ölelim yaşaman için marianne


kahramanlar kalbimize çizilmiş hatıranız

evvelce ispanya'da çin'de savaşmıştınız

-özge bir maceradır- habeşistan çölleri

şimdi aynı semanın yıldızların altında

işte yine birlikte yine baş başasınız


seni çocuk gözlerinden tanırım pierre

sen ölümle büyümüşsün onlar yine çocuk kalmış

ya sen auguste tiyatro meraklısı adam

gülmüyorsun anlaşılan perde kapanmış

gaston küçük kadınları küçük şeyleri sever

üç lisanda küfreden çaylak bakışlı henri

yıkılmış yüzükoyun ağzını açamadan

sizler siz hürriyet şehitleri üşüyeceksiniz

şafak vakti bir rüzgâr çıktı serin

bırak döne'm bırak rahat uyusunlar

bırak hayallerini dağıtmasın ellerin

rüzgâr çıktı yüzleriniz üşüyecek

yoruldunuz dinlenmek hakkınızdır çocuklar

yüreğiniz rahat olsun dövüşenler var

yarım kalan şarkınıza onlar devam edecek

hey sevgilim hürriyete dua et

hürriyetsiz yaşayamaz memleket

hür yaşamak için gelmiştir insan

hürriyet eşitlik sulh ve saadet

ölelim yaşamak için marianne

Hiç yorum yok: